Giriş
Triboloji, yüzeyler arasındaki sürtünme, aşınma ve kayganlık süreçlerini inceleyen bilim dalıdır. Yeşil triboloji kavramı ise bu süreçlerin sürdürülebilir hale getirilmesini hedefler. Tribolojik sistemlerde sürtünmenin ve aşınmanın azaltılması, yalnızca mekanik performansı iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda enerji tüketimini düşürerek karbon salınımını azaltmada kritik rol oynar. Literatürde tribolojik iyileştirmeler sayesinde GSMH’de %1,5–6 arasında tasarruf sağlanabileceği belirtilmekte, bu da dünya ekonomisinde büyük bir katkıdır. Bu nedenle triboloji alanında yenilikçi malzemeler, biyomimetik yüzeyler ve sürdürülebilir yağlayıcılar geliştirmek sürdürülebilirlik açısından öncelikli olmuştur.
Gelişme
Yeşil triboloji prensipleri; sürtünme ve aşınma azaltımına odaklıdır. Haft 12 ilke kapsamında geliştirilen bu yaklaşım, tribo-elemanların ömrünü uzatmayı, verimliliği artırmayı ve atık oluşumunu minimize etmeyi amaçlar. Örneğin, kullanılan yağlayıcıların yenilenebilir baz yağlar veya biyo-etanolester gibi çevreci ürünlerle değiştirilmesi, geleneksel mineral baz yağlara göre daha düşük toksisite ve yüksek biyobozunurluk sağlar. Tribo-yüzeylerin kaplanması, nanokompozit katmanlar veya koruyucu filmi oluşturan katkılarla sürtünmenin azaltılması enerji verimliliğini yükseltir. Holmberg ve Erdemir’in hesaplamalarına göre friksiyon ve aşınmayı azaltan teknolojilerin uygulaması, sekiz yıl içinde küresel enerji tüketiminden 21.5×10^12 MJ tasarruf sağlayabilecek; bu da yaklaşık 455 milyar € ve 1460 milyon ton CO₂ emisyonunu önlemek anlamına gelmektedir. Ayrıca yeşil triboloji yaklaşımları, yenilenebilir enerji dönüşümüne katkıda bulunur: Rüzgar türbini dişlilerinden elektrikli taşıt şaftlarına kadar sistem tasarımlarının optimize edilmesi, enerji kayıplarını en aza indirerek daha sürdürülebilir bir altyapı sağlar.
Sonuç
Tribolojide sürdürülebilirlik ve inovasyon bir araya gelerek hem ekonomi hem çevre için kazan-kazan çözümleri sunmaktadır. Karbon emisyonunun azaltılmasında tribolojik iyileştirmelerin rolü büyüktür; düşük sürtünme ve aşınma, enerji kayıplarını azaltarak yeşil dönüşümü hızlandırır. Güncel araştırmalarda biyo-katkılı ve nano-ölçekli yeni malzemelerle tribofilmler oluşturularak, eski teknolojilerin yerine geçebilen sistemler geliştirilmektedir. Dolayısıyla triboloji, sürdürülebilir dünyaya geçişte gereken disiplinlerarası çabaların merkezinde yer alır ve yenilikçi tribolojik çözümler enerji verimliliği hedeflerine ulaşmada kilit bir rol oynar.
Kaynakça: Freschi, M. et al. (2022). The Twelve Principles of Green Tribology: Studies, Research, and Case Studies. Lubricants, 10(6), 129. (Open Access) mdpi.commdpi.com; Holmberg, K. & Erdemir, A. (2014). Journal of Materials Research, 29(16), 1826-1844. (Tribology and energy savings)mdpi.com; McGuire, N. (2024). Biobased lubricants for EV drivetrains. TLT Feature Articlemdpi.com.