Giriş
Düşük emisyonlu formülasyonlar, kimyasal ürünlerin çevreye saldığı kirletici madde (örneğin VOC, partikül veya CO₂) miktarını azaltacak şekilde geliştirilmiş bileşimlerdir. Bu kapsamda özellikle motor yağları, kaplamalar, temizleyiciler ve endüstriyel yağlamada düşük uçucu organik bileşik (VOC) içeren çözeltiler öne çıkmaktadır. Amacımız, ürün performansından ödün vermeden atmosferik emisyonları en aza indirmektir.
Gelişme
Yakıt ekonomisi ve emisyon ilişkisi, motor yağları özelinde önemli bir örnek teşkil eder. Düşük viskoziteli motor yağları, motor içindeki sürtünmeyi azaltarak daha az enerji harcanmasını sağlar. Shell araştırmalarına göre, pompalama direnci daha düşük yağlar kullanıldığında motor daha az yakıt tüketir ve CO₂ emisyonu düşer. Örneğin ağır vasıta dizel motor yağlarının HTHS viskozitesi ile yakıt tasarrufu arasında doğrusal bir ilişki vardır; daha ince yağlar doğrudan yakıt tasarrufuna katkıda bulunabilir. Ancak bu ince yağların motoru aşırı aşındırmaması için bileşime ek koruyucu katkılar katılması gerekir.
Diğer taraftan, VOC emisyonları fosil kaynaklı çözücülerin kullanımını sınırlandıran mevzuatlarla azaltılmaktadır. Kaplama, yapıştırıcı ve temizleyici formülasyonlarında hidrokarbon bazlı solventler yerine su bazlı veya düşük-koku polyester çözücüler tercih edilmektedir. Düşük VOC’lu su bazlı kaplamalar, iç ortam hava kalitesini iyileştirip VOC salımını ciddi biçimde düşürür. Örneğin su bazlı endüstriyel boyaların kullanımı, solvent bazlı alternatiflere kıyasla atmosferdeki uçucu bileşik yükünü azaltır.
Ayrıca otomotiv sektöründe katalizör teknolojileri ve EGR sistemleri gibi donanımlar tamamlayıcı çözümler sunarken, yağ ve yakıt formülasyonları da emisyon optimizasyonuna hizmet eder. Bununla birlikte, yenilenebilir biyoyakıtlar ve sentetik düşük-kükürtlü yakıtlar kullanılmaya başlanmıştır; bu yakıtlarla uyumlu özel dizel yağı formulasyonları geliştirilir. Genel olarak, düşük emisyonlu formülasyon trendi, çevre düzenlemelerine uyum sağlarken enerji verimliliğini de artırmayı hedeflemektedir.
Sonuç
Düşük emisyonlu ürün ve formülasyonlar, hem çevre sağlığı hem de regülasyonlara uyum açısından kritik önemdedir. Motorda düşük viskoziteli yağların yakıt tasarrufu sağlayarak CO₂ emisyonunu azaltması gibi örnekler, bu stratejinin somut kazanımlarındandır. Ayrıca uçucu organik bileşik içeriği düşük kaplamalar ve çözücüler kullanılarak atmosfere salınan kirletici miktarı minimize edilmektedir. Sektör, gelecekte daha sıkı emisyon standartları ve karbon ayak izi hedeflerine doğru ilerlerken, düşük emisyonlu formülasyonlar hem rekabet avantajı sağlayacak hem de çevresel etkiyi azaltacaktır.
Kaynaklar
- Shell Global (2022), “Linking Lubricants to Improved Fuel Economy”shell.com.